Yeter Gültekin, eşi Hasret Gültekin’in heykelinin Düzgün Baba Cemevine dikilmesine engel olanları ve onlara seyirci kalanları eleştirdi
Yeter Gültekin, eşi Hasret’in heykeline karşı yapılan saygısızlığa ve buna seyirci kalanlara yönelik olarak yazılı bir açıklama yaptı.
Halk sanatçılarından Hasret Gültekin’in eşi Yeter Gültekin, Hasret’in heykelinin Düzgün Baba Cemevine dikilmesine engel olanlara karşı sessizliğini bozdu.
Sivas Madımakta şehit olan 33 aydın ve sanatçı arasında simge isimlerden biri olan Hasret Gültekin’in eşi Yeter Gültekin, Dersim’de Hasret’in heykelinin Düzgün Baba Cemevine dikilmesine engel olan kurum yöneticilerine ve onların bu tutumuna sessiz kalanlara yönelik sessizliğini bozdu.
‘Nefislerinin esiri gözü doymaz türkücüleri…’
Yeter Gültekin, Sivas katliamını yaşayan ailelerin acıları üzerine birilerinin rant devşirmeye çalıştığına vurgu yaparak şunları söyledi:
“Bu yaşımıza kadar özellikle son 28 yıldır çok acı yaşadık, çok hüsran yaşadık, yaşıyoruz.
Çıkar hesaplarıyla acılarımızı geçim kaynağı ve siyasi kariyer basamağı yapmaya çalışanlar, kullananlar en yakınımızda zannettiklerimiz oldu ne yazık ki!
Kendisini sanatçı ilan eden ”En ünlünün ve en büyüğün gölgesinde durarak türkücü veya ozan olabilirim, hem Ramazan Şenliğinde Pir Sultan Abdal Deyişi söylerim hem 3 hafta sonra 2 Temmuz için klip çeker, bu klipte Madımak Oteli’nin yanan görüntüsünü ve katledilenlerin morg fotoğraflarını kullanırsam daha çok satar diyen kişilik bozukluklarına da tanık olduk.
Bu nefislerinin esiri gözü doymaz türkücüleri tüm toplumsal hatalarına rağmen başköşede alkışlatan, hiçbir yerden eksik etmeyen kurum yöneticilerine de tanık olduk, oluyoruz.”
‘Bizim acılarımız üzerinden planladıkları bir gelecek var belli ki’
Bazı Dersimlilerin üstenci yaklaşımlarından duyduğu rahatsızlığı dile getiren Gültekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bazı Dersim’lilerin kendilerine münhasır üstten bakan, başkalarından daha ayrıcalıklı ”milliyetçilikleri” de eskiden tanıdığımız bir durum.
Sürekli yalan söyleyen gündüz elleriyle diktikleri heykeli gece karanlıkta indiren, yaptığını savunamayan, yine yalan söyleyerek yine kimseye haber vermeden gizlice başka yere taşıyan yüzü karaların, çıkar çetelerinin de hizmet ettiği bir yerler ve bizim acılarımız üzerinden planladıkları bir gelecek var belli ki.”
‘Vicdanına güvenmek istediğimiz insanlardan yana yanılgımız ve hüsranımız…’
Hasret’in heykeline karşı girişilen akıl almaz ayak oyunlarına toplumsal mücadeleye zarar vermemek adına bir süreden beridir sabrettiğine dikkat çeken Gültekin şu ifadeleri kullandı: “Bu entrikaları görmüyor mu bizden başkası, yoksa görüyor da neden görmezlikten geliyor diğer insanlar???
Bir yıldır toplumsal mücadeleye zarar vermemek adına sabrediyoruz, yalanları ve boş vaatleri ifşa etmiyoruz…
Daha birkaç hafta önce Adalet, Hakikat diyerek Dersim’e gidenlerin gündeminde bu konu yok ve en başından bugüne kadar yalan söyleyen DAD yöneticisi orada konuşmacı…
Bugün içimize kor ateşler atan işte yine vicdanına güvenmek istediğimiz insanlardan yana yanılgımız ve hüsranımız…”
‘Görmüyor, duymuyor, konuşmuyorlar…’
Hasret Gültekin’in heykeline karşı yapılan engellemelere seyirci kalınmasını eleştiren Gültekin, “Her konuda bir sözü olan onlarca ”mühim kişi” bir yıldır ısrarla görmüyor, duymuyor, bilmiyor, konuşmuyor. Örneğin; Komünist Belediye Başkanı, sahnede elimdeki Hasret’in bağlaması diyerek alkış toplayan sosyalist türkücü, Düzgün Baba Cemevinde 2 hafta önce Sinan Kırmızıçiçek’i de görüntüye alarak toplantı yapan devrimci sanatçı kardeşler, her daim “Madımak’ın Küllerinden var olanlar”, halka ve hakka hizmete talip olanlar, 33 Canımız bu YOL’a can vermeseydi bugün nerede, ne halde olacakları bilinmeyen onlarca ”önemli kişi” görmüyor, duymuyor, konuşmuyor” ifadelerine yer verdi.
‘Hasret’i ve 32 Can’ımızı anarken Madımak Katliamına indirgemek haksızlıktır’
Hasret Gültekin’in sanat üretimine değinen eşi Yeter Gültekin, sözlerine söyle devam etti: “Hasret ile ilgili çok şey iddia edilebilir ama gerçekler Hasret’in ürettikleridir ve yok sayılamazlar. Hasret arkasına bir siyasi örgütü veya plak şirketini almış kendisinden onlarca yaş büyük olanların, arabesk-popülist mantıkla şöhret peşinde koşanların cesaret edemediği o dönem hiçte popüler olmayan ve kazanç sağlamayan mihenk taşı işleri kendi olanaklarıyla gerçekleştirmiş ve tarihe yaptığı işlerle adını yazmış bir sanatçı. Diğer 32 Madımak Ölümsüzleri de aynı inanç, cesaret ve ürettikleriyle sonsuza kadar var olacaklar.
Bu nedenle 28 yıldır Hasret’i ve diğer 32 Can’ımızı anarken Madımak Katliamına indirgemek haksızlıktır diyoruz.”
‘Vicdanı körelmişlerin bilgisine…’
Yeter Gültekin, son olarak ise Düzgün Baba Cemevi yöneticilerinin yaptıklarına seyirci kalanlara yönelik şu ifadeleri kullandı: “Canımızı acıtan düşmanımızın bile açıktan yok sayamadıklarını ve 33 Canımızla ilgili kuramadığı cümleleri, kendilerini Düzgün Baba Cemevi üzerinden Dersim’in tek sahipleri ilan edebilenlerin yaptıklarına suskun kalanlar…
Vicdanı körelmişlerin, bakan körlerin, işiten sağırların, lafebesi suskunların bilgisine…” PİRYOL