Alevilerin ibadethanesi olarak bir türlü tanınmayan Cemevlerinde devlet erkanı ağırlamada farklı yaklaşımlar ortaya çıkıyor.
Diyarbakır Cemevi’nde, Kerbela’da şehit olan İmam Hüseyin ve 72 yoldaşı adına verilen hayır yemeğinin Diyarbakır Valiliğince organize edilmesi farklı yaklaşımları beraberinde getirdi.
‘Valiliğin tamamen organize ettiği bir organizasyon geleneğimizde yok’
Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri (PSAKD) Diyarbakır Şubesi Cemevi’nde verilen hayır yemeğine Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu, askeri erkan katılırken, yemeğin valilikçe organize edilmesine PSAKD Genel Başkanı, “Geleneğimizde yok” diyerek itirazda bulundu. Kaplan, “Türkiye’nin çeşitli yerlerinde valiler arıyor ve bu akşam oruç açmaya geleceğiz diye. Biz de buyurun gelin diyoruz. Yani, valiliğin tamamen organize ettiği ya da tören şeklinde bir organizasyon da bizim geleneğimizde yok” ifadelerini kullandı.
‘Bizim için olumludur’
İmam Hüseyin başta olmak üzere Kerbela şehitleri için verilen hayır yemeğini değerlendiren PSAKD Diyarbakır şubesi Başkanı Aydın Atlı ise “Cemevinde, bizim mekanımızda böyle bir programın gerçekleşmesi, gelip bizi ziyaret etmeleri ve kürsümüzde konuşmaları bir ilkti. Tabii bu program için olumlu düşünenler olacağı gibi eleştirenler de olacaktır. Ama bizim için olumludur” dedi.
‘Kapımız herkese açık’
Hayır yemeğinde sofra duasını veren Dede Kargın Ocağından Musa Karkin Dede’nin devlet erkanının Cemevindeki yemeğe katılmasına ilişkin görüşü ise şöyle: “Cemevi olarak kapımız herkese açıktır. Zengin, fakir diye kimseyi ayırmıyoruz. Devlet erkanının da buraya gelişi, herhangi siyasi amaç güdülmemesi koşuluyla en büyük değerimizdir.”
‘Bizi ziyaret etmeleri ve kürsümüzde konuşmaları bir ilkti’
PSAKD Diyarbakır şubesi Başkanı Aydın Atlı, Valiliğin Cemevi ziyaretine ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “İlk kez böyle devlet erkanı 9 yıldan sonra cemevine böyle bir ziyarette bulundu. Bugünkü program Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığınca birçok ilde yapılıyordu. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği olarak ilk kez Cemevinde, bizim mekanımızda böyle bir programın gerçekleşmesi, gelip bizi ziyaret etmeleri ve kürsümüzde konuşmaları bir ilkti. Tabii bu program için olumlu düşünenler olacağı gibi eleştirenler de olacaktır. Ama bizim için olumludur. Organizasyonu Valilik yaptı. Cemevinin tahsis sorunu vardı ve bunu uzatacaklar ve bizim için önemli bir gelişmedir. Daha önce de 10 yıllık süreyle tahsis yapılmıştı. Bunun dışında cemevinin tadilatı da Valilik ve Büyükşehir Belediyesince yapılıyor. Elektrik faturası ile ilgili de sıkıntımız vardı. Burası ticarethane olarak kaydedilmiş ve Sayın Valinin talimatıyla bunun meskene dönüştürülmesiyle elektrik faturamızda da bir düşüş sağlanacak. Faturayı yine biz ödeyeceğiz ama daha az ödemiş olacağız.”
‘Cemevi olarak kapımız herkese açıktır’
Dede Kargın Ocağı Dedesi Musa Karkin ise Kerbela şehitlerinin Cemevindeki hayır yemeğine katılımına ilişkin şunları söyledi: “İnsanlarımızın bu şekilde kaynaşması bizi içten duygulandırıyor. Devlet erkanının da buraya olan bakış açısının halka bizi tanıtması çok daha bir zenginliktir. Temennimiz birlik, beraberlik, huzur içerisinde bir olup, iri olup diri olmaktır. Biz 72 millete bir nazarla bakıyoruz. Bizim yolumuz açılırsa bu şekilde açılacaktır. Temennimiz budur. İnsana, insanlığa değer vererek yol erkanımızı nasıl ki, geçmişte Hüseyinler, Hacı Bektaşlar, Pir Sultanlar yolumuza ışık tutmuşlarsa temennimiz o ışığı daima büyütmek ve insanlarımızı karanlıkta koymamaktır. İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. Tabii cemevi olarak kapımız herkese açıktır. Zengin, fakir diye kimseyi ayırmıyoruz. Devlet erkanının da buraya gelişi, herhangi siyasi amaç güdülmemesi koşuluyla en büyük değerimizdir.”
‘Geleneğimizde yok’
PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan da cemevlerindeki toplu oruç açım yemeklerine ilişkin görüşlerini şöyle ifade etti: “Cemevlerinde toplu oruç açma da bizim geleneklerimize uygun değil. Ancak şehir koşulları getirip bunu bize dayattı. Bu sene zaten belediyelerden olsun, valiliklerden olsun, İl Kültür Müdürlüklerinden olsun herkesin Alevilik damarı kabardı ve herkes muharrem orucu açma talebi geldi ve bizi kendilerine benzetmeye çalışıyorlar. Biz zaten devletin verdiği hiçbir etkinliğe katılmama konusundaki tavrımızı tüm şubelerimize bildirdik. Daha önce de Hacıbektaş’ta yapılan devlet töreni vardı. Orada da şubelerimizden öneri gelmişti ve onları da bildirdik. Devletin yaptığı bu tür etkinliklere katılmayacağımızı ifade ettik. Yıllardır bu tür etkinliklere katılmama yönünde bir geleneğimiz var. Tabii cemevlerinde toplu oruç açımı gerçekleşiyor. Oraya elini kolunu sallayarak tüm vatandaşlar gelir oruç açım yemeğini yiyebilir bunda bir sorun, sıkıntı yok. Ancak bizim cemevlerimizde devletin resmi protokolünü 12 imam oruç açımı yemeklerinde ağırlama gibi bir geleneğimiz de yok. Zaman zaman Türkiye’nin çeşitli yerlerinde valiler arıyor ve bu akşam oruç açmaya geleceğiz diye. Biz de buyurun gelin diyoruz. Yani, valiliğin tamamen organize ettiği ya da tören şeklinde bir organizasyon da bizim geleneğimizde yok.” PİRYOL
Kendi elimizle küçük çıkar hesaplarıyla güzelim insancıl inancımızın ypkılolmasının taşlarını ustalıkla düşüyoruz. Buna katkı sunan,yol veren dedesiyle örgüt yöneticisiyle hepimiz suçluyuz ayıplıyız.
Pruc açmaya gelenler muharrem orucunu tutmuşlar mi ?
Hiç sanmıyorum. Ayrıca bunca çözülmemiş Alevi sorunu varken sırf muharrem orucunu açmakla mi bu sorunlar akıllarına geliyor ?
Devletçe organize edilen asimilasyon planının gönüllü figüranları olanları kınıyorum.
Başkalarına yaratmaktan vazgeçip kendimiz olmak bu kadar mı zor .,?